Ormanın derinliklerinde, herkesin etrafında olmaktan korktuğu bir ev varmış. Ayşe ve en yakın arkadaşı Canan ormana gezmeye gittiğinde bu evde kimin yaşadığını merak etmişler. Etrafında gezinip evi keşfetmek istemişler. Her ne kadar korkmuş olsalar bile evin uzaktan görünüşü ikisine de ilginç gelmiş. Dakikalarca evin dışında gezindikten sonra içeri girmeye karar vermişler.
İçeri usulca girdiklerinde etrafta bir küf kokusu varmış. Örümcek ağları her tarafı sardığından evde yürümekte zorluk çekiyorlarmış. Korkudan tir tir titreseler bile evin içinde olup bitenleri merak ediyorlarmış. Bu evdeki her şey oldukça gizemliymiş. Kullanılmış ve küf kokulu eşyalar çocukları oldukça merak ettirmiş.
Evi keşfederlerken artık gece olduğunu fark etmişler. Korkudan ne yapacaklarını şaşırmışlar ve evden dışarı da çıkamamışlar. Hayvanların sesleri giderek ürkütücü olmaya başladığı için çığlık atmaya başlamışlar. Çaresizlikten devamlı ağlamaklıymışlar gece boyunca. Hava aydınlanmadan evin içinden de garip sesler gelmeye başlamış. Çocuklar kendilerini korumak isteyerek kocaman yatağın altına girmişler. Sessizce bu seslerin ortadan kaybolmasını beklemişler.
Birdenbire çirkin mi çirkin bir kadının evin ortasında belirdiğini fark etmişler. Öyle korkutucu öyle çirkinmiş ki çocuklar hayatlarında böyle birini daha önce görmemişler. Kadına ürkerek kim olduğunu sormuşlar. Kadın büyücü olduğunu söylemiş. Kadın büyü yapıp bu kızları buraya çektiğinden bahsetmiş. Onlardan yapmalarını istediği bazı şeyler varmış.
Kızlar korkularından ne isterse onu yapacaklarını söylemişler. Büyücü öncelikle ormanın derinliklerindeki “tilkibayıltan” adındaki bitkiyi toplamalarını istemiş. Kızlar, bitkiyi bulmak ve toplamak üzere yola çıkmışlar. Issız yerlerdeki bitkiyi toplayıp büyücüye getirmişler. Daha sonra kızlardan bir avuç domuz kılı getirmelerini istemiş. Kızlar bir domuz bulmak üzere evden çıkmışlar. Zor da olsa bir domuz bulmuşlar. Üzerinden küçük bir parça kıl koparmışlar.
Büyücü bunları neden istediğini kızlara sonra anlatacağını söylemiş. Cebindeki iksiri çıkarıp mutfaktaki kazana dökmüş. Sonra da kızların getirdiği malzemeleri koymuş kazana. Kaynattıkça gençleşmeye ve güzelleşmeye başlamış büyücü. Kızlar buna o kadar çok şaşırmışlar ki ağızları açık kalmış. Cadının yüz yıllık laneti bu küçük kızlar sayesinde bitmiş.