Ülkenin birinde gözsüz canavar olarak bilinen bir mavi dev varmış. Bu devin gözleri yokmuş. Bu nedenle göz yerine parmak uçlarını kaldırıp buradaki küçük ışıkları kullanıyormuş. Bu da ülke halkını çok korkutuyormuş. Yürüdüğü zaman bütün köyde deprem oluyor sanılırmış. Böyle bir günde oldukça şiddetli bir sarsıntı yine köyde yaşanmış.
Köy halkı bu canavardan korkarmış ve yanına yaklaşamaz duruma gelmişler. Bir gün aynı bu mavi deve benzeyen gri ve çirkin devler ülkeye gelmiş. Köy halkı o kadar endişeliymiş ki bu gri devlerin onlara zarar vereceğini düşünmüşler. Herkes kapılarını sıkı sıkı kilitleyip evden çıkmamaya karar vermişler. Bu sırada gri devler bağırarak yeşil devi aradıklarını söylüyorlarmış.
Saatler geçmiş devler ülkeyi terk etmiyorlarmış. Ne yapacaklarını bilmeyen ülke halkı evlerinde çocuk bir arada sarılıp oturuyorlarmış. Gri devler bu sefer evlerin kapılarını çalmaya başlamışlar. Kapıları çaldıkça bütün ülke halkı çok korkmuşlar. Yeşil dev bu esnada karşılarına çıkmak isteyerek yola çıkmış. Yeşil dev, gri devler çatışmaya başlamış. Kavga ettikçe yer yerinden oynamaya başlamış sanki.
Köy halkı bu sefer dışarı çıkıp devin yanında kavga etmeye karar vermişler. Hepsi birden dışarı çıkarak gri devlere sopalarla, süpürgelerle saldırmışlar. Gri devler bütün ülke halkını tek parmaklarında oynatıp sallıyorlarmış. Bu sefer de yeşil dev ülkedekileri kurtarmak uğruna canla başla mücadele etmeye başlamış.
Bu arada oldukça büyük bir fırtına kopmuş. Öyle bir fırtına ki hortuma dönmüş. Herkesi bir yerlere savuran bu hortum bütün ülkedeki evleri yıkmış. Devler çatıştıkça bütün köy yıkılmaya başlamış. Çoluk çocuk gri devlerin ayakları altında ezilmekten zor kurtarmışlar. Yeşil dev iyice kızıp devleri yenmek için mücadele etmiş. Bu arada bütün gri devler yorulmuş ve yere serilmişler.
Yeşil dev, gri devleri yendikten sonra ülkedeki tüm insanları kurtarmaya karar vermiş. Büyük adımlarla yürüyerek tanıdığı herkesi kucağına alıp korumaya çalışmış. Hepsini kurtardıktan sonra ülkeyi de gri devlerden kurtarmış. Herkes korkudan titreyerek yeşil devin aslında o kadar kötü biri olmadığını anlamışlar. Bu korkunç günü asla unutmadan çocuklarını büyütmüşler.
