Bir varmış…Bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kendini ülkenin en güçlü adamı sanan biri varmış. Bu kişi köydeki herkese kafa tutar ve herkesle kavga edermiş. Ülkedekiler bu duruma çok içerliyorlarmış. Bu konuda bir plan yapıp bu kendini en güçlü sana adamı, dize getirmeye karar vermişler. Köyün ileri gelen dedesi, ne yapacaklarına dair şöyle bir fikir vermiş. Biri gulyabani kılığına girip bu adamın karşısına çıkacakmış.
Ertesi gün, bunun için uzun boylu genç bir çocuğu seçmişler. Onu giydirip tam bir gulyabani haline getirmişler. Gece olmuş, bütün ülke sessizliğe bürünmüş. Bir tek bizim gulyabani ayaktaymış. Usulcacık sokağa süzülen gulyabani, adamın evine doğru yola çıkmış.
Önce camının önünden usulca süzülmeye başlamış ki adam uyuyormuş. Sonra yerden küçük bir taş almış ve camına atmış. Adam irkilerek uyanmış. Adamın uyandığını görünce, tekrar camın önünden geçmiş. Adam bu sefer korkuyla yerinden fırlamış. Ne olduğuna karar verememişken, süzülen gölgenin kim olduğunu anlamak isteyip cama yaklaşmış. Adam gözlerini dört açarak korkudan titremeye başlamış.
Ama gölge, pencereden süzülmeye devam etmiş. Adam baygınlık geçirecek gibi olmuş. Kendini kaybetmemek için yere oturmuş. İlk gece hiç uyamadan sabahı sabah etmiş. Neler olup bittiğini görmek istercesine, ertesi gece yine uyumamaya karar vermiş. Gece olmuş ve adam oturup yine gölgenin geçip geçmeyeceğini beklemeye başlamış. Birkaç saat sonra, aynı gölge tekrar geçmeye başlamış camın önünden.
Adam hayatından ilk defa böyle bir olayla karşılaştığından yine soğuk soğuk terler dökmeye başlamış. Sonunda dışarı çıkıp bu gölgenin kim olduğunu öğrenmeye karar vermiş. Dışarı çıktığında, daha büyük korku dolu dakikalar geçirmeye başlamış. Merakını gidermek amacıyla artık tam karşısında duran beyaz gölgeye kim olduğunu sormaya karar vermiş. Gölgeden ses gelmiş ve yanına yaklaşmaya başlamış.
Adam ne yapacağını şaşırıp oracıkta bayılıvermiş. Gölge adamın üzerine eğilip tokatlamaya başlamış adamı. Adam gölgeyi gördüğünden haykırarak bir kez daha bayılmış. Ayıldığında üzerindeki çarşafı ve peruğu atan delikanlı, olan biteni adama anlatmış. Adam bundan sonra kendini ülkenin en güçlü insanı görmekten sonsuza kadar vazgeçmiş.