Bir varmış…Bir yokmuş. Uzak bir köyde iki yaramaz çocuk varmış. Bu yaramaz çocuklar günlerden bir gün saklambaç oynamak için evden epeyce uzaklaşmışlar. Orman yoluna geldiklerinde burada saklambaç oynamaya karar vermişler. Yaramaz Elif, ormanın içindeki ağaçlardan birinin arkasına saklanmış. Ayşegül de bir ağaca yumup saymaya başlamış. Sayması bittiğinde, gözlerini açıp Elif’i aramaya başlamış.
Etrafındaki ağaçların hepsine bakmış ama Elif’i bulamamış. Biraz daha ileri gitmiş ama hiçbir ağacın arkasında Elif yokmuş. Ne yapacağını şaşıran Ayşegül iyice korkmaya başlamış. Hava giderek kararmaya başlayınca korkusundan ağlayarak Elif’e seslenmiş. Elif hiçbir yerde yokmuş. O sırada ormandan ürkütücü sesler geliyormuş. Elif ortada yokmuş ve Ayşegül ormanın içinde kaybolmuş.
Ürkütücü sesler giderek yaklaşmaya başlamış. O kadar ürkütücü olmuş ki her şey Ayşegül bayılmak üzereymiş. Birden yürürken karşısına çok büyük bir çınar ağacı çıkmış. Kollarını Ayşegül’e sarıp gövdesine almış. Ayşegül ağacın gövdesinde Elif’le karşılaşınca çok korkmuş. Burada ne işleri olduğunu korka korka ağaca sormuş. Ağaç yaramazlık yaptıkları için onları cezalandırmak istiyormuş.
Onları korkutan ulu ağaç gövdesinde Elif’le Ayşegül’ü evirip çevirmiş. İki küçük yaramaz yaptıkları yaramazlıkların bedelini bunları yaşamak istemiyorlarmış. Çok korktuklarını ve artık eve gitmek istediklerini söylemişler. Ağaç birden çok çirkin bir cadıya dönüşüp küçük kızları tamamen dışarı püskürtmüş. Çocuklar ağlayarak cadıdan özür dilemişler. Cadı kötü kahkahalarla kızları korkutmaya devam etmiş.
Bu arada kötü cadı, onları bir şartla eve göndereceğini söylemiş. Ürkütücü sesler devam ediyormuş. Cadının kötü sesi, çocukların kulaklarında çınlıyormuş. Cadının ne istediğini soran küçük kızlar bir daha yaramazlık yapmayacaklarına dair söz vermişler. Cadı, ormandaki zehirli meyveleri yememek istiyorlarsa kızların cadıyı kurtarmalarını istemiş. Cadıyı kurtarmak için çocuklar ne yapacaklarını sormuşlar.
Ormanın içindeki gizli tapınağa gidip zehirli meyveleri buraya bırakmalarını istemiş. Tapınaktaki diğer cadıya bunları orman cadısının gönderdiğini söylemelerini istiyormuş. Hızlı hızlı gitmişler ve meyveleri tapınağa bırakmışlar. Diğer cadıyı gördüklerinde iyice korkmaya başlamışlar. Diğer cadı korkunç bir kahkaha attıktan sonra onlara sihir yapıp ormanın dışına atmış. Ormanın dışında çocukların anneleri onları ağlayarak bekliyorlarmış. Bir daha böyle yerlere gelmemeye annelerinden gizli iş yapmamaya böylece söz vermişler.